SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

Kübranur Öz's English


🇬🇧  »  🇹🇷
Learn Turkish From English
Created:
Kübranur Öz's English


Public


0 / 5  (0 ratings)



» To start learning, click login

1 / 25

🇬🇧


a black hat
🇹🇷


siyah bir şapka

Practice Known Questions

Stay up to date with your due questions

Complete 5 questions to enable practice

Exams

Exam: Test your skills

Test your skills in exam mode

Learn New Questions

Dynamic Modes

SmartIntelligent mix of all modes

Manual Mode [BETA]

The course owner has not enabled manual mode
Specific modes

Learn with flashcards
multiple choiceMultiple choice mode

Kübranur Öz's English - Leaderboard

1 user has completed this course

No users have played this course yet, be the first


Kübranur Öz's English - Details

Levels:

Questions:

559 questions
🇬🇧🇹🇷
A black hat
Siyah bir şapka
I run every day.
Her gün koşarım.
My father runs a pharmacy.
Babam eczane işletiyor.
I need to sleep.
Uyumaya ihtiyacım var.
I am interested in reading.
Okumaya ilgi duyuyorum.
I always have coffee in the morning.
Sabah her zaman kahve içiyorum.
I have a lesson every Saturday morning. My teacher is excellent.
Her Cumartesi sabahı bir dersim var. Öğretmenim mükemmel.
Do you want to have a game of chess?
Satranç oyunu yapmak ister misin?
Ayşe is having a party on Saturday. Are you going?
Ayşe Cumartesi günü bir parti yapıyor. Gidiyor musun?
Do you want to have a shower ? The bathroom’s just here.
Duş almak ister misin? Banyo sadece burada.
I have an exam tomorrow, so I have to study tonight.
Yarın bir sınavım var; bu yüzden bu gece ders çalışmalıyım.
We must have a meeting to talk about these problems.
Bu sorunlar hakkında konuşmak için bir toplantı yapmalıyız.
I’m going to the cafeteria to have a cup of tea . Do you want to come?
Bir fincan çay içmek için kafeteryaya gidiyorum. Gelmek ister misin?
The hotel has a swimming pool, so we can have a swim every day.
Otelden bir yüzme havuzu var; bu yüzden her gün yüzebiliriz.
We can have dinner before the film, or we can eat after it.
Filmden önce akşam yemeği yiyebiliriz yada filmden sonra.
Why don’t you have a drink ?
Neden bir içecek içmiyorsun?
Have a good journey !
İyi geziler !
Have you a cold ?
Üşüttün mü?
I have a headache.
Başım ağrıyor.
Can I have a look ?
Bir bakabilir miyim ?
Please phone Grandma when you have a moment.
Lütfen vaktiniz olduğunda büyükanneyi arayın.
I had a bad dream last night.
Dün gece kötü bir rüya gördüm.
I want to have a word with my teacher after the lesson.
Dersten sonra öğretmenimle konuşmak istiyorum.
Mum didn’t have the time to go to the shop today.
Annemin bugün dükkana gidecek vakti yoktu.
They don’t have any cake in the café today.
Onların bugün kafede pastaları yoktu.
Let me have a think before deciding.
Karar vermeden önce düşünmeme izin verin.
Do you have a moment?
Zamanın var mı?
She is pregnant. She is having a baby next month.
O hamile! Gelecek ay bebeği doğacak!
She had a problem with this subject.
Bu konuda bir sorunu vardı.
I go to work by bus
İşe otobüsle giderim
He goes by car
O arabayla gidiyor
I hate going shopping.
Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.
She usually goes swimming at the weekends
Genellikle hafta sonları yüzmeye gider
Let' s go fishing, today.
Bugün balık tutmaya gidelim.
From Ankara, high speed trains go to İstanbul and to Konya
Ankara'dan yüksek hızlı trenler İstanbul'a ve Konya'ya gider
Let's go somewhere different today.
Bugün farklı bir yere gidelim.
They are going to sightseeing today.
Bugün geziye çıkacaklar.
Where does this bus go?
Bu otobüs nereye gidiyor?
I love my department
Bölümümü seviyorum
Can I have a go?
Deneyebilirmiyim?
Have a good time!
İyi eğlenceler!
I have no time to have rest.
Dinlenecek vaktim yok.
He often has a sleep after lunch.
Öğle yemeğinden sonra sık sık uyuyor.
You have to pay 50 TL for the entrance
Giriş için 50 TL ödemelisiniz
They went to swimming pool
Yüzme havuzuna gittiler
Mehmet went into his room
Mehmet odasına girdi
Graduate
Mezun olmak
Can I have the bill, please?
Hesabı alabilirmiyim, lütfen?
I am going to learn ten words every day.
Her gün on kelime öğreneceğim.
When I was a child
Ben çocukken
We had a holiday
Tatil yaptık
My husband bought orchids as a gift to my mother.
Kocam anneme hediye olarak orkide aldı.
Star-shaped
Yıldız şeklinde
There are needles on cactus.
Kaktüs üzerinde iğneler var.
I'm worried.
Endişeliyim.
I'm excited about the school opening.
Okul açılacağı için heyecanlıyım.
I miss my friends.
Arkadaşlarımı özledim.
I went to my cousin's wedding.
Kuzenimin düğününe gittim.
If you study hard, you can get well
Eğer çok çalışırsan, iyi olabilirsin
I like to learn by myself.
Kendi kendime öğrenmeyi seviyorum.
I'm bored while listening to lectures
Ders dinlerken sıkılıyorum
There are very good academics at the university.
Üniversitede çok kaliteli akademisyenler var.
He is also a soldier and a doctor.
Aynı zamanda asker ve doktor.
They graduated from Hacettepe.
Hacettepe'den mezun olmuşlar.
I get stressed while I'm studying.
Ders çalışırken stresli oluyorum.
I have to learn calmly.
Sakin olarak öğrenmeliyim.
I don't believe in horoscopes.
Burçlara inanmıyorum.
Many people have the same traits.
Birsürü insanda aynı özellikler var.
Pumpkin soup
Balkabağı çorbası
Roasted eggplant
Köz patlıcan
It is up to me.
Bu bana bağlı
It is not possible for the time being.
Şu an için mümkün değil.
Tax Administration
Vergi Dairesi
Young Entrepreneur
Genç Girişimci
Let's start.
Hadi başlayalım.
Let's read together.
Birlikte okuyalım.
There are two armchairs.
İki koltuk vardır.
I always sit here.
Her zaman burada oturuyorum.
The mechanic will repair the tank.
Tamirci tankı tamir edecek.
There are guns inside the tank.
Tankın içinde silahlar var.
The police are coming.
Polis(ler) geliyor.
Iraqi soldiers are stealing the gold.
Irak askerleri altınları çalıyor.
Iraqi soldiers stolen the gold.
Irak askerleri altını çaldı.
I will write.
Yazacağım.
I will repair my car.
Aracımı tamir edeceğim.
I will not repair my car.
Aracımı tamir etmeyeceğim.
I should drink something.
Bir şeyler içmeliyim.
I should be ready.
Hazır olmalıyım.
The person who broke the fountain
Çeşmeyi kıran kişi
How can I help you?
Sana nasıl yardım edebilirim?
I am calling about our latest order.
En son siparişimiz için arıyorum.
We got the delivery confirmation at our end.
Bizim tarafımızda teslimat onayını sonunda aldık.
I need a favour
Bir iyiliğe ihtiyacım var!
Give me the invoice and payment terms!
Faturayı ve ödeme koşullarını bana ver!
They need an extension on the payment terms
Ödeme koşullarında bir uzatmaya ihtiyaçları var.
The company has a cash flow issue.
Şirketin nakit akışı sorunu var.
The government put some regulation on wastes!
Hükümet atıklar hakkında bazı düzenlemeler koydu.
You would really be helping us out
Bize gerçekten yardım ediyor olursun