SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 24 Feb

Questions and Answers List

level questions: 24 Feb

QuestionAnswer
tanımlamak - tanımto define - definition
uygunsuitable
kanıtlamakto prove
askeri müdahalemilitary intervention
sahte ilaçplacebo
bir şey talep etmekto demand something
bir şey açısındanin terms of something
ekonomik koşullar "açısından""in terms of" economical conditions
açı, yön, bakışaspect
ırksal "söylem"racial "discourse"
açık, apaçıkobvious
şu anda, halihazırdacurrently
buna göre, bu minvaldeaccordingly
ulaşmakto reach - reached -reached
biraz / az - daha az - en aza little/little - less - the least
poz vermek, yol açmakto pose
ağırlaştırmak - nitelikli hırsızlıkto aggravate - aggravated theft
gözleri kırpmakto blink eyes
bir yasayı uygulamak, uygulamaya koymakto implement a law
bir şeyler yapmak "amacıyla""with a view to" doing something
okul olanaklarını "geliştirmek""to enhance" school facilities
ötesinde, ötesibeyond
dahil etmekto incorporate
Nehrin kıyısındaon the bank of the river
dikkat çekmekto draw attention
turistlerin ilgisini çekmekto attract tourist attention
muhteşem anıt mezarmarvelous mausoleum
katılımcı gözlemiparticipant observation
buluş, başarıbreakthrough
ikame, iaşesubstistance
sabırsızlıklaimpatiently
kurnazca, inceliklesubtly
sürekli olarak, devamlı olarak, tutarlı bir şekildeconsistently
uyarıcıstimilus
daha kötüye gitmek, kötüleşmekto worse
kötü- daha kötü- en kötübad- worse- the worst
Rahatsız etmeyindo not disturb
kısıtlamakto restrict
seyahat kısıtlamalarıtravel restrictions
para kazanmakto earn money
dağılmakto dissipitate
içgörüinsight
aramakseek - sought - sought
yenilebilir meyveedible fruit
mezar odalarıburial chambers
belirtmek, göstermekto indicate
aşırı fakirlikextreme poverty
mücadele etmekto struggle
emmek, soğurmakto absorb
yetenek testiaptitute test
açığa çıkarmak, anlamakto figure out
bu veriler ışığında,given that
Müdahale Programlarıintervention programmes
tespit etmek, tanımlamakto identify
Acil bir durumdain case of an emergency
en büyük atılım, başarı, buluşthe greatest breakthrough
bir hastalığı tedavi etmekto treat an illness
vebaplague
düşmek, azalmakto decline
haricindeexcept for
müteakipsubsequent
kiminwhose
yıkıma duyarlı, açıksusceptible to destruction
çözmekto untangle
yangını söndürmekto extinguish a fire
herhangi bir “istenmeyen” davranışany "undesirable" behaviours
devam etmekto proceed
aramakto seek - sought - sought
iletişimsel olaycommunicative event
bir şeyi tedavi etmek, ele almak, davranışta bulunmakto treat something
göz atmak, araştırmak, içinden aramakto browse - +ed
kesinlikledefinitely
önermek - önerilebilirto suggest - suggestible
Buna değer ...it is worth ...
güvenmekto rely on - to count upon
öncelikleprimarily
yeniden saymak, anlatmakto recount
ne kadar çeşitli olursa olsun ...No matter how diverse is it ...
evrimleşmek - evrimto evolve - evolution
insan kurban etmekhuman sacrifice
Kurban bayramıSacrifice Eid
toprak mezar alanlarıearthen burial sites
Tahkimat, kale duvarıfortifications
metin - doku, kumaştext - texture
kültürü korumak - korumato preserve culture - preservation
Nazilerin siyasi baskısıNazis' political oppression