level: February
Questions and Answers List
level questions: February
| Question | Answer |
|---|---|
| Bugün üç saat çalıştım. | I worked for three hours today. |
| On dakika otobüs bekledim. | I waited for the bus for ten minutes. |
| İnsanlar arasındaki ilişkilerden bahsederler. | They talk about relationships between people. |
| Çoğunlukla küfür etmezler. | Mostly, they don't swear. |
| yamyam | cannibal |
| cenaze evi | funeral home |
| market arabası | grocery cart |
| Türk eğitim sistemini iyileştirebilirim. | I can improve Turkish education system. |
| iletişim kurmak | communicate |
| göç etmek | immigrate |
| yoğun kurs | intensive course |
| sağlamak | to provide |
| insandan insana değişir | varies from person to person |
| bitki çayı | herbal tea |
| bağımlılıklar | addictions |
| bir şeye bağımlı olmak | to be addicted to something |
| uzaylılar | aliens |
| Arkadaşlarım online alışveriş öneriyor. | My friends suggest online shopping. |
| İnternetten bazı şeyler satabilirim. | I can sell some stuff online. |
| kendi yiyeceklerini ürettiler | they produced their own food |
| salgın hastalık | epidemic disease |
| deneyim | experience |
| akdeniz | Mediterranean sea |
| Şirketim Temmuz ayında maaşıma zam yapacak. | My company's going to raise my salary in July. |
| Kredi borcunu ödeyemiyorlar. | They can't pay the loan debt. |
| tepeli alanlar | hilly fields |
| Çoğu zaman | most of the time |
| iyi geçiniyoruz (anlaşıyoruz) | we get along well |
| sabırsız | impatient |
| Kralın mezarı | King's grave |
| Tırabzanda kayıyordum. | I slipped on handrail. |
| Sıkılmıştım. | I was bored. |
| başın ağrıyacak | your head will ache |
| baş aşağı (ters) ev | upside down house |
| bir şeye kapılmak | get caught up in something |
| Bir çiftçi ineğine metaverse gözlük taktı | A farmer put on a metaverse glasses on his cow |
| çiftçi ineğini kandırdı | the farmer tricked his cow |
| dönerek çalışırlar | they work by rotating |
| otomat | vending machine |
| oradaki şeyler pahalı | the things there are expensive |